27 Mart 2020 Cuma

José Saramago Din üstüne Röportaj Türkçe Altyazılı

Nobel ödüllü Portekizli yazar José Saramago'nun din üstüne görüşlerini dile getirdiği bu röportaj videosunu Türkçeye çevirdim. Bu röportajın görüntüleri José Saramago'nun hayat hikayesinin anlatıldığı, 2010 yılında çekilmiş olan José e Pilar belgeselinde geçmektedir. Ara dillerden çevirdiğim için çeviride bazı eksiklikler olabilir. Eksiklikler varsa eğer, bana yazabilirsiniz. YouTube'un Altyazı ayarlarından Türkçeyi seçmeyi unutmayın. İyi seyirler diliyorum.

Türkçeye Çeviren: Mehmet Gündoğdu

Hepsi de bir masaldan ibaret. Koskocaman bir aldatmaca. Altı yaşlarımdayken, bir ya da iki kere kiliseye gittiğimi anımsıyorum. Ama hiç de öyle inandırıcı, ikna edici bir yer değildi. Ve sonra da, anneme gittim dedim ki, hayır, oraya gitmeyeceğim, bir daha gitmeyeceğim oraya. Ve gitmedim, daha da gitmedim. Öyle herhangi bir dinî kriz falan da yaşamadım. Ölümden korkmuyorum. Cehennemden korkmuyorum. "Sonsuz lanetlenme" dedikleri şeyden de korkmuyorum. Günah diyorlar, şu günah dedikleri şey var ya. Peki ama nedir bu günah denen şey? Kimler icat etti şu günah kavramını? Günah kavramını icat edenler, bunu başkaları üzerinde hakimiyet aracı olarak kullanıp kazanç sağlamak amacıyla icat ettiler. Kilisenin de yaptığı budur işte. Ama artık eskisi gibi de değiller. Eskiden sahip oldukları gücün artık yarısına bile sahip değiller. Bu yalnızca bir başka saçmalık, bir başka trajik saçmalık daha. Tanrı nerede peki? Cennette, gökte olduğu söylenegelirdi. Ama cennet yok ki! Cennet diye bir şey yok! Nedir bu "cennet" denen şey? Yalnızca uzay var. 13 milyar yıllık ışık yılı. Düşünebiliyor musun. Evrenin sınırları buralara dek uzanıyor. 13 milyon 700 bin ışık yılı öteye. Işık yılı öteye! Tanrı nerede peki? İnanmak isteyen de inanır ve konu kapanır gider. Ben de açık ve net bir biçimde ifade etmek istiyorum. Hayır. Bu, bana göre değil. Ve şunu da söylemeliyim ki, 83 yaş iyi bir yaştır. Yani, geleceğe dair düşünmeye başlamak için. Öyle değil mi? Demek istediğim, insan hayatı boyunca aptalca işlere girişebilir. Tanrı hakkında absürtçe şeyler söyleyip durabilir. Ama 83 yaşında geldiğinde ise, daha dikkatli olmalısındır, ne söyleyeceğine çok çok daha dikkat etmelisindir. Ama bu tabii ki de gerçeği değiştirmez. Gerçeklik, daima her nasılsa hep öyle sürüp gider. Doğarız, yaşarız, ölürüz ve hepsi de budur. Bundan ötesi yoktur. Umarım da olmaz. Umarım bilincim ve gözlerim açık bir halde ölürüm. En azından bu şekilde olmasını dilerdim ben.

7 Temmuz.

Her günün sonunu, telafisi imkansız bir kayıp gibi hissetmek.
Yaşlılık denen şey de belki de budur.
Bir gün güneş kayboluverir ve her şey de bitiverir.
Ve evren var olmuş olduğumuzdan bile habersizdir. 
Ve o, Homeros'un İlyada'yı yazdığından bile bihaberdir.

Türkçe Altyazılı Videosu

Mehmet Gündoğdu
avuntusaati@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder