18 Şubat 2020 Salı

José Saramago konuşması Neoliberalizm ve Vicdan Türkçe Altyazılı

Portekizli, Nobel Edebiyat Ödülü sahibi olan José Saramago'nun Neoliberalizme dair 23 Şubat 1999'da yaptığı bir konuşmayı İngilizce kaynaklar üzerinden Türkçeye çevirdim. Farkındalık, Bilinçlenme ve Vicdan sözcükleri arasında anlam bağları bulunduğu için Farkındalık geçen yerleri Vicdan olarak da düşünebilirsiniz. Bu nedenle de videonun başlığını da bu şekilde Neoliberalizm ve Vicdan olarak uygun gördüm. Ara dillerden çevirdiğim için çeviride bazı eksiklikler olabilir. Eksiklikler varsa eğer, bana yazabilirsiniz. YouTube'un Altyazı ayarlarından Türkçeyi seçmeyi unutmayın. İyi seyirler diliyorum.

Türkçeye Çeviren: Mehmet Gündoğdu


Neoliberalizme alternatif olarak "farkındalık" kavramını düşünelim. Şöyle diyebilirsiniz, ancak farkındalık bir ekonomik sistem midir acaba? Hayır. Bu bir ekonomik sistem değildir. Peki ya piyasa düzeniyle mi alakalıdır şimdi bu? Hayır. Onunla da alakalı değildir. Peki, bu yeni bir siyasi rejim midir? Yok. Öyle değildir. Öyle de değildir. Ama tüm bunlardan çok daha ötesidir. Gereksinim duyduğumuz şey olan farkındalık, her şey ve herkes karşısında ihtiyacımız olan tam da bu şey, tam olarak, aslında, ihtiyacımız olması gerekmeyen farkındalıktır. Eğitmemiz gereken bu olmalı, her gün de eğitimimiz bu olmalı. Düşüncede, tartışmada, meselelerin derinlemesine incelenmesinde, çünkü elimizde başka bir şey yok. Sistemi reddetmek için başka bir şey de yok. Tüm insanlığı alıp götüren, süpürüp savuran, ondan faydalananlar dışında herkesi savuran bu sistem için başka bir şey de yok elimizde. Çünkü, endişelenmemiz gereken bir durum var ortada. İçinde yaşadığımız gezegenin ne için, kimler için hazırlandığına dair mesela. Baştan sona zenginler için hazırlanan bir dünyadır bu. Ve yine de tam emin olamasam da, ne diyeceğimden tam emin değilim, elbette, bana öyle de geliyor ki, her hâlükârda da, bununla da oldukça tesadüfi bir biçimde, dünyada birtakım çatışmaların olması, kimsenin de onların bir parçası olmak istemediği çatışmalardır bunlar. Birbirlerini öldürmelerini kim umursar ki, mahvetmelerini, birbirlerini parçalamalarını, binlercesinin, binlerce ve binlercesinin birbirlerini. Şöyle düşünüyorlar, birbirlerini öldürsünler ki, biz de onları öldürmek zorunda kalmayalım. Ve böylelikle de işler kolayca hallediliyor. Peki buna nasıl karşı çıkmalıyız? Otorite değiliz. Hükümette değiliz. Çok uluslu şirketlerimiz yok. Küresel finans spekülasyonlarına da hâkim değiliz. Hiçbirine de sahip değiliz. Öyleyse nasıl karşı çıkacağız peki? Yalnızca farkındalıkla karşı çıkacağız. Gerçeklerin farkındalığıyla. Kendi haklarımızın farkındalığıyla. İnsan olduğumuzun farkındalığıyla. Yalnızca bir insan olduğumuzun farkındalığıyla. Ve yalnızca da bunu istemekle. Dünyada bana ait olanın farkındalığıyla. Mülkiyet manasında değil tabii. Bana ait olan sorumluluklar manasında yani. Bilme hakkı olarak bana ait olan. Müdahale etme manasında bana ait olan. Değiştirme manasında bana ait olan. İşte buna da "farkındalık" denir.

Türkçe Altyazılı Videosu

Mehmet Gündoğdu
avuntusaati@gmail.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder