Rumen filozof ve deneme yazarı Emil Michel Cioran, Gabriel Liiceanu'ya verdiği mülakatlar dizisinde din, mistisizm üstüne konuşuyor ve Gözyaşları ve Azizler kitabından da bahsediyor. Daha önce Hayranlık Talimleri belgeselinde çevirmiş olduğum bu bölümü, şimdi de ayrı bir video, bir röportaj şeklinde yeniden ve ufak eklemeler yaparak yani yenilenmiş bir halde bir kez daha Türkçeye çevirdim. Genellikle nihilist olarak bilinen Emil Cioran, bu röportajlarda kendinden bir şüpheci olarak söz ediyor. YouTube'un Altyazı ayarlarından Türkçeyi seçmeyi unutmayın. İyi seyirler diliyorum.
nihilizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
nihilizm etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
14 Şubat 2020 Cuma
5 Ağustos 2018 Pazar
Cioran'a göre Kıyamet (1995) Türkçe Altyazılı
"Yazar, işlevi budur, her zaman, söylemesi gerekenden fazlasını söyler: Düşüncesini genleştirir ve sözcüklerle kaplar. Bir yapıttan ancak iki ya da üç an kalır geriye - yığının içindeki birtakım parıltılar. Ne düşündüğümü açıkça söyleyeyim mi size? Her sözcük fazladan bir sözcüktür. Ama yine de yazmak gerekir; yazalım... Birbirimizi aldatalım." - Var Olma Eğilimi
Romanya yapımı olan ve 1995 tarihli bu belgeselin çekimleri, Haziran 1990'da, Cioran'ın Paris'teki meşhur çatı katındaki evinde gerçekleştirilmiş.
6 Nisan 2018 Cuma
Cioran'ın Demiurgos adlı kitabından Türkçe çeviriler
Cioran, bu kitabı 1969 yılında yayımlamış. Kitap, "Le mauvais démiurge" adıyla çıkmış. İngilizce'ye ise Richard Howard tarafından "The New Gods" adı verilerek tercüme edilmiş. Eğer yanlış hatırlamıyorsam, şu an ismini hatırlayamadığım ülkenin birinde geçmiş yıllarda bu kitap yasaklanmıştı sanırım. Hatta bu Démiurge kitabının yasaklanması üzerine Cioran bir mektubunda kardeşine, "Yazık, engizisyon henüz daha ölmemiş." diye yazmıştı. Yanlış hatırlıyor olabilirim, ama büyük olasılıkla o, bu kitaptı. Çünkü, kitabın ilk bölümleri Hristiyanlık eleştirisine ayrılmış. Bu bölümler yüzünden yasaklanmış olabilir diye tahmin ediyorum. Kitaptan ilgimi çeken bölümleri Türkçe'ye aktarmaya çalıştım. Daha çok son sayfalardan çeviri yaptım; kitabın son kısımları daha çok hoşuma gitti doğrusu. Şimdi lafı daha fazla uzatmadan, sizi çeviriyle baş başa bırakıyorum.
9 Mart 2018 Cuma
Bir nihilistin dini yönü: Cioran ve Tutea Röportajı üzerine bir deneme
"Dini duygulardan arındırılmış bir dünyada yaşamak istemezdim. İnancı değil, içindeki titreşimi kastediyorum, ki bu herhangi bir inançtan bağımsızdır; insanı Tanrı'ya, hatta ötesine götürür." [1]
Cioran ve Tutea Röportajı
Belki de mistik yönü desem daha doğru olacaktı, ancak altyazısını hazırladığım Cioran ve Tutea Röportajı videosunda da inanç ve ateizm hakkında konuşulunca, böyle yazmayı daha yerinde buldum.
Cioran ve onun gençlik arkadaşı Petre Țuțea ile yapılan bir röportaj videosunu Türkçe'ye çevirdim. Bu röportajlar 1990'da Gabriel Liiceanu tarafından yapılmış ve filme çekilmiş. Şimdilik sadece inanç ile ilgili olan bu yedi dakikalık bölümün Türkçe çevirisini hazırlayabildim. Röportajın geri kalan kısımlarını da 10'ar dakikalık parçalara ayırdım; kalan bölümlerini de kaynak altyazılarını bulduğum zaman Türkçe'ye çevirmeyi planlıyorum. Bu çevirdiğim bölümde ise, bu iki eski arkadaş, önce eski günlerden bahsederek konuşmaya başlıyorlar, ardından inanç ve ateizmden konu açılıyor. Hazır elim değmişken, Cioran'ın inanç hakkındaki diğer düşüncelerini de bu yazıda bir araya getirip, biraz yorumlamak istedim. Videoyu izledikten sonra, makalemin kalan bölümünü de okumanızı tavsiye ediyorum. Bu arada, altyazı ile ilgili dipnotları YouTube'daki videonun açıklamalar kısmında bulabilirsiniz. İyi seyirler, iyi okumalar.
YouTube üzerinden izlemek için buraya tıklayın.
Bir nihilistin dini yönü: Cioran ve Tutea Röportajı üzerine
Bir nihilistin dini yönü: Cioran ve Tutea Röportajı üzerine
İlk insanlardan günümüze, insanlığın ölüm hakkındaki bilgisi -bilgisizliği- hiç değişmedi. İnsan, ölümü -günün birinde öleceği gerçeğini- idrak ederek metafizik yönünü oluşturdu. Ancak ölüm üzerine pek az insan esaslı düşüncelere daldı, dalabildi. Ölüm hakkında bizden önceki dönemlerde yaşamış olan insanlara kıyasla daha fazla bilgiye sahip değiliz; keza yaşam hakkında da öyle. Fakat sanrılar değişti, tanrılar değişti; inançlar ve dolayısıyla da inançsızlığın çehreleri değişti.
6 Şubat 2018 Salı
Cioran'ın İşkence adlı yapıtından Türkçe çeviriler
![]() |
Flickr: https://flic.kr/p/Qy1E9c |
İşkence, özgün adıyla söylersek Écartèlement, ilk basımını 1979 yılında yapmış bir E. M. Cioran kitabıdır. Écartèlement, bir tür işkence şeklini ifade eden bir sözcük ve hakkında şöyle bir Wiki sayfası mevcut; bu sözcüğün anlamı hakkında o sayfadan daha detaylı bilgi alabilirsiniz. Gelelim şimdi Cioran'ın yapıtına, Écartèlement kitabı, İngilizce'ye ise Richard Howard tarafından "Drawn and Quartered" başlığıyla çevrilmiş. Doğmuş Olmanın Sakıncası Üstüne ve Burukluk adlı yapıtlarına benzer bir şekilde, bu kitapta da aforizmalar şeklinde bir anlatım tarzı mevcut. Bu yazıda, Cioran'ın İşkence'sinin İngilizce versiyonundan(Drawn and Quartered) not aldığım bazı bölümleri Türkçe'ye çevirdim. İyi okumalar dilerim.
Çeviri notu: Metinlerin çevirisini yaparken, aforizmaların iç içe geçmemesi ve daha derli toplu durması için kendime göre bir numaralandırma yaptım. Kitapta ise herhangi bir numaralandırma bulunmamaktadır.
9 Temmuz 2017 Pazar
Negatif bir mucize: Umutsuzluğun Doruklarında üzerine bir deneme
![]() |
Flickr: https://flic.kr/p/Bg3JGA |
"Her burukluk bir kini saklar ve bir sistemle tercüme olunur: Kötümserlik - beklentilerini boşa çıkarmasından ötürü hayatı affedemeyen mağlupların o zalimliği." - [1]
Hemen hemen bütün eserlerinde, doğmuş olmamanın imkânsızlığından dem vuran Cioran, zaman içerisinde, sırayla; yaşadığı ülkeyi, yazı dilini ve üslubunu değiştirirken; her ne kadar aynı anda hem kökleşmiş hem de köksüzleşmiş olmak için yanıp tutuşsa da, yapıtlarının içeriği genel manasıyla hep aynı kalmıştır.
Henüz yirmi üç yaşındayken yazdığı "Felsefeye Veda" niteliğindeki Umutsuzluğun Doruklarında (Pe culmile disperării) isimli ilk kitabından sonra, kitap yayımlamasının artık bir hata olduğunu, bizzat kendi de kabul etmiştir. [2] Cioran, Umutsuzluğun Doruklarında'yı kaleme alırken, bu kitabı, bir tür vasiyetname olarak görüyormuş; çünkü yirmili yaşlarındayken, zihni gece - gündüz intihar etme düşüncesiyle meşgulmüş ve bu yüzden, intihar etmeden önce, ardında vasiyet niteliğinde bir eser bırakmayı planlıyormuş.
Henüz yirmi üç yaşındayken yazdığı "Felsefeye Veda" niteliğindeki Umutsuzluğun Doruklarında (Pe culmile disperării) isimli ilk kitabından sonra, kitap yayımlamasının artık bir hata olduğunu, bizzat kendi de kabul etmiştir. [2] Cioran, Umutsuzluğun Doruklarında'yı kaleme alırken, bu kitabı, bir tür vasiyetname olarak görüyormuş; çünkü yirmili yaşlarındayken, zihni gece - gündüz intihar etme düşüncesiyle meşgulmüş ve bu yüzden, intihar etmeden önce, ardında vasiyet niteliğinde bir eser bırakmayı planlıyormuş.
17 Nisan 2017 Pazartesi
Çürüyen bir evrende geviş getirmek: Cioran ve Çürümenin Kitabı
![]() |
Flickr: https://flic.kr/p/GJ5dEn |
Bu yazıda, ilk olarak Emil Michel Cioran'ın Çürümenin Kitabı'nı ve ardından Friedrich Nietzsche'nin Herkes ve Hiç kimse için yazdığı Böyle Buyurdu Zerdüşt'ünü, düşünürlerin yaşam öykülerini de işin içine katarak biraz didikleyeceğim. Şunu da belirtmeliyim: bu inceleme yazısını daha çok Çürümenin Kitabı üzerinde yoğunlaştırdım. Yazıdan maksimum verim alabilmeniz için her iki kitabı da okumanızı tavsiye ederim.
Çürümenin kitabı, esaslı ve yoğun bir tecrübe vaat eden, uykusuz gecelerin ve hastalığın(insomnia) hakikatlerinden doğmuş olan sağlam bir düşünsel eserdir. Cioran'ın gençlik dönemi yapıtlarındaki lirik üslubu, Fransızca'da kaleme aldığı bu ilk eserde yer yer klasisizme varmıştır: "bütün mutlaklarını salgı bezlerinin sefilliğinden almış olan duygular" olabildiğince yerden yere vurulmuş, buna karşılık gecenin ve tan vaktinin en koyu düşünceleri ise daha yoğun bir şekilde yazıya dökülmüştür.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)